MHP Beykoz İlçe Teşkilatı, Gezi Parkı eylemcilerine destek için Taksim Meydanındaydı. Beykoz Güncel Haber, gelişmeleri yakından takip etti
MHP Beykoz İlçe Teşkilatı, Gezi Parkı eylemcilerine destek için açıklama yapan İl Başkanı Abdurrahman Başkanın yanında, Taksim Meydanındaydı. Beykoz Güncel Haber, gelişmeleri yakından takip etti. MHPli Beykoz heyeti, Atatürk Anıtı önüne geldiği sırada, daha önce alanda bulunan ülkücü grup üzerine atılmaya başlanan biber gazlarından etkilendi.
MHP İl Başkanı ve partili vekiller Atatürk Anıtı önünde
Taksim Cumhuriyet Anıtı’na gelerek Gezi Parkı eylemcilerine destek veren yaklaşık 500 kişilik MHPli grubu arasında Beykoz İlçe Başkanı Ali Emanet ve Yönetim Kurulu üyeleri de vardı.
MHP Genel Başkan Yardımcıları ve İstanbul Milletvekilleri Celal Adnan ve Atilla Kaya, MHP İstanbul Milletvekili Ali Torlak, MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan ve MYK üyesi Saffet Sancaklı; İstanbul İl Başkanı Abdurrahman Başkanın basın açıklaması sırasında kendisine destek vermek üzere Taksim Meydanına geldiler.
MHP Beykoz, basın açıklamasını dinledi
Biber gazından bolca etkilenen MHP Beykoz heyeti, İl Başkanı Abdurrahman Başkan ve partili milletvekillerinin alana girmesi ile birlikte, buradaki yerlerini aldılar.
İl Başkanı Abdurrahman Başkan, burada yaptığı açıklamada, “AKP İktidarının halka dayatmak istediği doğa katliamı ve rant hırsını protesto etmek amacıyla Taksim Meydanında toplandıklarını kaydederek, MHP olarak, Gezi Parkı’nın yıkılmasını protesto ediyoruz. İdare Mahkemesi’nin aldığı kararı biraz geç ama olumlu buluyoruz. Gelecek nesillere iyi bir doğa bırakmak istiyoruz. İstanbul’u ranta teslim etmeyeceğiz” dedi.
Basın açıklamasına kadar neler yaşandı?
Havada biber gazı kokusu var!
MHP heyeti Dolapdere yönünden Taksim Meydanına giriş yaptı; ancak biber gazının kokusu henüz alana girmeden yavaş yavaş solunum yollarında kendisini hissettirmeye başladı. Polislerin, biber gazını bol miktarda kullanmaktan çekinmedikleri gözlerden kaçmayan bir husus oldu.
Tazyikli su denemesi
Bu arada bir TOMA aracı, sayıca az olan MHPli grup üzerine tazyikli su sıkmak isteyince, vatandaşlar bu duruma tepki gösterdi. Bir vatandaş, yerde bulduğu bir şişeyi araca fırlattı. Vatandaşlar, basın açıklaması için geldiklerini ve bu şekilde bir müdahaleye gerek olmadığını belirterek, TOMAyı protesto ettiler. Bir vatandaş, yanına düşen bir biber gazı bombasını, bombanın geldiği yöne doğru geri fırlattı.
Elinde limon olanlara özel ilgi!
Resmi ve sivil polisin, alana elinde limon veya süt ile gelenleri özellik ile geri çevirdiği görüldü. Bir vatandaş, Cihangirde oturduğunu ve olaylar sebebiyle elinde limon ve sirke ile dolaşmak zorunda kaldığını polise izah etmek için epey uğraştı. Bu arada polise direnen bazı vatandaşlar, yaka paça polis otolarına bindirildiler.
Polisler, kaçmakta olan ve kaçarken küfürler eden vatandaşlara da biber gazı bombası sıktılar. Bazı kişiler ise, gazetemize yaptıkları açıklamalarda, polislerin yerde bulunan taşları alarak, kendilerine attıklarını iddia etti.
Taksi şoförünün isyanı
Bu arada The Marmara Oteli önündeki aracının önünde duran yaşlı bir taksi şoförünün, yaşanan olaylara ve özellikle biber gazı kullanımına isyan ettiği görüldü. Polis, ilgili kişinin bu protestosu üzerine ilkin kendisini gözaltına almak istedi ancak taksi şoförü olduğunun anlaşılması üzerine, bir müdahalede bulunmadı.
İlçe Başkanı ile birlikte apartman boşluğuna sığındık
Bir kısım vatandaş, atılan biber gazlarının çoğalmasıyla birlikte, Meydanın çevresindeki ara sokaklara dağıldı. Alandan uzaklaşarak, bir apartmana sığınanlar arasında biz de vardık. MHP İlçe Başkanı Ali Emanet ile orada tekrar karşılaştık ve kendisini apartmana girmesi yönünde ikna ettik. Emanet, kısa bir süre sonra apartmandan çıkarak, Atatürk Anıtına doğru yürümeye başladı.
Vatandaşlar alana sokulmadı
Bu arada, Gümüşsuyu yönünden gelerek, Anıt önünde yapılacak olan basın açıklamasına katılmak isteyen bir grup partili, Atatürk Kültür Merkezi girişinde Çevik Kuvvet engeli ile karşılaştı. Polise, PKKlıları engellemiyorsunuz ama bizi şu alana sokmuyorsunuz eleştirisinde bulunan bazı partili kadınların ardından, sert çıkışlar yapan bir erkek partili ise arkadaşları tarafından uzaklaştırıldı. Polis, sloganlar atan ve basın açıklamasının bitmesini bekleyen bu gruba müdahale etmedi.
Vur de vuralım, öl de ölelim!
Parti cıngılları arasında Vur da vuralım, öl de ölelim ve Ne mutlu Türküm diyene sloganları atan grup, basın açıklamasının bitmesi ve İl Başkanı ile beraberindekilerin arabaları ile yanlarından geçmelerinin ardından, olaysız bir şekilde dağıldı.
MHP İl Başkanı’nın basın açıklaması:
İl Başkanı Abdurrahman BAŞKANın, partililerin sloganları altında altında okuduğu basın açıklaması şu şekilde:
Kıymetli İstanbullular, hanımefendiler, beyefendiler, basınımızın güzide temsilcileri!
Genel Başkan Yardımcılarımız ve İstanbul Milletvekillerimiz Sayın Celal Adnan, Sayın Atilla Kaya ve Sayın D. Ali Torlak ile birlikte AKP İktidarının, hukuk dışı ve kural tanımaz uygulamaları sonucu Taksim Gezi Parkında hayata geçirmek istediği Doğa katliamı ve rant hırsını protesto etmek amacıyla burada toplanmış bulunmaktayız.
Kıymetli İstanbullular, Milliyetçi Hareket Partisi olarak bugün AKP İktidarının İstanbulun göbeğinde bulunan ve nefes alınacak tek yer olan TaksimGezi Parkını yok edişini yüksek perdeden protesto ediyor İdare Mahkemesinin kararını ise biraz geç ama olumlu bulduğumuzu da belirtmek istiyorum.
Sadece Kendi tarihini değil, dünya tarihini de temsil eden İstanbul un doğasını, tarihi dokusunu, kimliğini, binlerce yıldır oluşan birikimini korumak, geçmişe borcumuz olduğu gibi bizden sonraki nesillere de sorumluluğumuzdur.
Bizler İstanbula bir rant kapısı olarak bakmayı, hem onu miras bırakan atalarımıza, hem de emanet aldığımız çocuklarımıza yapılmış bir ihanet olarak görüyoruz.
Bir açık hava müzesi olan İstanbulumuzu, içinden deniz geçen bu güzel şehri, ranta teslim etmemek için buradayız ve teslim etmeyeceğiz de.
Yeşil sadece Doların rengi değildir. Mevcut iktidar, İstanbulumuzun her metrekare yeşil alanını, dolar olarak görmekte, insana dair tüm değerleri ayaklar altına almaktadır.
İstanbul la ilgili bir karar alınırken onu çok iyi tanımak, bu mirasın sorululuğunu hissetmek ve uzun vadeli planlar yapmak gereklidir. Ancak İstanbullumuzun şimdiki siluetine boğazdan bakıldığında, son 20 yıldır rant ile birleşen tahribatın korkunç boyutları, görmeyen gözlere bile batmaktadır.
Değerli İstanbullular, Basınımızın Kıymetli Temsilcileri;
Bir kenti özel kılan konulardan biri de doğal dokusudur. Gelişmek demek betonlaşmak demek değildir. Her tarafın şantiye halinde olmasını gelişip büyüme şeklinde göstermeye çalışanlar, en kısa tatillerde bile İstanbulluların şehirden neden kaçtıklarını neyle izah edeceklerdir?
Maalesef, bugün İstanbulda insanları birarada tutan yeşil alanlar bir bir yok ediliyor, ancak burada yok edilen sadece ağaçlar değildir. İnsanın doğayla, insanın insanla olan ilişkisini, insanları birarada tutan kent kültürünün de yok ediliyor olmasıdır.
Mevcut İktidar, bu sorunları çözen değil bilakis doğa sorunlarını daha da çoğaltan bir yaklaşım içerisinde hareket etmeye devam ediyor.
Bu yaklaşımla doğal yaşam alanlarını rantiyecilere asla feda ettirmeyeceğiz.
Uzun süredir Türkiyedeki teslimiyetçi AKP İktidarı, Hidro Elektrik Santraller ( HES), 2B yasası, ÇED yönetmeliğindeki düzenlemeler gibi uygulamalarla doğayla uzun süredir bir savaş yürütmektedir.
Gezi Parkına yapılan müdahale aynı zamanda Türkiyedeki AKP İktidarının, yönetim anlayışının farklılığa ve çeşitliliğe ne kadar kapalı olduğunun da bariz göstergesi değil midir?
Bizler, Gezi Parkının yıkılmaması için haklı tepkimizi ortaya koyuyoruz. Gölgesinde oturduğumuz ağacın kesilmemesi, ayaklarımızı bastığımız çimlerin, toprağın kaybolmaması için kısaca buraların esas sahibi olan sincaplar karıncalar ve kuşlar için de buradayız.
Çünkü bizler, Peygamber Efendimizin, Yarın kıyamet kopacağını bilseniz dahi bugün bir ağaç dikin Hadis-İ Şerifini yaşamına şiar edenlerdeniz.
İktidar, insanı, doğayı, tarihi, kültürü kısacası tüm değerleri yok sayan rant projelerini, evrensel hukuk kurallarını hiçe sayan uygulamaları maalesef alışkanlık haline getirmiştir.
Bütün bunların yanı sıra doğanın katledilmesine karşı çıkanlara, güvenlik güçlerinin gazla, copla, orantısız güç uygulayarak toplum tepkisini bastırmaya çalışmalarını kabul etmemiz mümkün değildir.
Sayın Başbakan örnek aldıklarını sık sık söyledikleri Cihan Padişahı Fatih Sultan Mehmet Hanın Yaş Kesenin Başanı Keserim sözünü bilmezler mi?
Bilirler de, her şeyde olduğu gibi işlerine geleni alırlar, işlerine gelmeyeni ise Sağır Sultan misali duymazdan gelirler.
Başbakan Erdoğan Tek Adamlık Hırsı ile öylesine yanıp kavrulmaktaki bu hırsla sağlıklı düşünme kavramından uzun zamandır maalesef uzak durmaktadır.
Buradan Başbakana seslenmek istiyorum Sayın Başbakan: siz AKP Genel Başkanı olarak AKP ye oy verenleri temsil ediyor olabilirsiniz ama Başbakan olarak size oy vermeyenlerinde Başbakanısınız, sorumlu bir siyasetçi olarak germek yerine size karşı olanların hassasiyetini anlamaya çalışmanız, toplumun ayrılıklarını değil müştereklerini öne çıkarmanız gerekmez mi? Çok mu zor bu sayın başbakan çok mu?
Bizler MHP, olarak toplumun hassasiyetlerini dinlemeye ve sessizlerin sesi olmaya devam edeceğimizi bir kez daha belirtmek istiyorum.
Bu duygu ve düşüncelerle, Taksim Gezi Parkında işlenmeye çalışılan bu doğa cinayetini bir kere daha protesto ediyor ve değerli milletvekillerimizle birlikte Meclis dahil her platformda takipçisi olacağımız sözünü veriyoruz. Allaha emanet olun!
Beykoz heyeti, elinde limon ve biber gazı fünyesi ile döndü
MHP Beykoz İlçe Başkanlığı yönetimi, İl Başkanının basın açıklamasının sona ermesinin ardından, Dolapderede park etmiş bulunan arabalarına doğru Taksim Meydanından ayrıldılar.
Heyet, alandan ayrılırken Gezi Parkı eylemi anısı olarak, yanlarına düşmüş olan biber gazı bombaları ile fünyesini de beraberlerinde götürdüler.
Özel Haber: Arzu Başlantı